Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın konuşmasından satır başları şöyle:
Adaletten kültürel kodlara, ailenin güçlendirilmesine kadar burada pek çok meseleyi ele aldık. Kadınlarla birlikte sivil toplum ve resmi kurumlarımız açısından da biz de istifade ettik. Bugünkü zirvenin teması ‘Yapay Zeka ve Kadın‘ olarak belirlenmesini son derece doğru buluyorum. Kadın ve adalet zirvesinin düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı, uzmanları ve konuşmacıları canı gönülden tebrik ediyorum.
Tarih bize dünyamızın genel manada her 100 yılda kabuk değiştirdiğini gösteriyor. 2 asır önce başlayan sanayi devrimi ile birlikte hayatımızda keskin bir kırılma yaşandı. Fabrikalar, otomobiller, telefon, radyo televizyon derken insan hayatı kısa sürede köklü değişimlere sahne oldu. Ardından internet ve bilişimin devreye girmesiyle çok büyük değişimlere kapıldık.
Algoritmaların, yapay zeka sistemlerinin yaptıklarını hayret etmekten kendimizi alamıyoruz. Tüm bu değişimler beraberinde üretim ilişkilerinin, insanı beklentilerinin de farklılaşmasını beklemektedir.
Bundan 40-50 yıl önce eşyalardan ziyade değerleri, ne yapıp ettikleri hep ön plandaydı. Sadece İslam aleminde değil Batı toplumlarında da mahremiyet duygusu yaygındı. Var olmak ile görünür olmak bütün bunlar arasında bağ kurulmuyordu. Günümüzde ise bireylerin hayata yaptığı katkılar değil neyi yediği, paylaştığı daha çok gündeme geliyor.
‘DİJİTALLEŞME İNSANI NESNELLEŞTİRDİ’
Dijital kültürün insanın hayata bakış açısını altüst ettiği bir dönemde yaşıyoruz. Dijitalin sunduğu imkanların yanı sıra insanı nesnelleştirdiğini çok net biçimde görüyoruz.
İş başvurularından sosyal medya platformlarına kadar kadınlar, yapay zekanın eşitsizliklerini artıran bu yüzüne çok sık muhattap olmaktadır. Sadece dezavantajların önüne geçilmesinde değil, kadınların eşit haklara erişebilmesinde yapay zekadan istifade edebiliriz. Bunun için yapay zeka algoritmalarında dezavantajlı kesimleri gözeten temel prensiplerin belirlenmesine ihtiyaç duyuyor.
YAPAY ZEKA KONUSUNDA ADIM ATILMALI
KADEM‘in ülkemizde bu sürece öncelik etmesinde fayda vardır. Zirve’nin bu dönemin başlangıcı olmasını diliyorum. İnsanı merkez etmeyen hiçbir gelişmenin hiçbir yeniliğin cazibesi ne kadar yüksek olursa olsun kıymeti yoktur.
Kadınları dışlayan, kadınlara adaletsizlik yapan teknolojinin insanlığa hayrının dokunması mümkün değildir. Kadın emeğinin ucuz işgücü olarak görüldüğü, kadının sadece adının olduğu, siyasete, devlet iradesine kadının elinin değmediği bir sistem sadece eksik değildir böyle bir düzen aynı zamanda adaletsizdir, toplumun gücünün yarısını yok sayıyor demektir.
Kadın hakları konusudna muhalefet karşımızda oldu. 22 yıl boyunca çok ciddi engellerle karşılaştık. Vesayetin, baskının hücrelerine kadar işlemiş yasakçı zihniyetin her çeşidiyle muhatap olduk. Maalesef anayasamızın apaçık hükümlerine rağmen kadınlar yıllarca bu ülkede sırf başörtüsünden dolayı eğitim ve çalışma hayatından dışlandı. Üniversitelerin kapısına faşizmin kapısına ikna odaları kuruldu. Kraldan çok kralcı davranan özel sektör kuruluşlarımızda kadınlar özgürce çalışamadı. İBB Başkanı ve Başbakan olarak biz de eski Türkiye’nin dayatmalarıyla karşılaştık. Son 22 yılda verdiğimiz mücadele neticesinde tüm bunları kötü birer hatıra olarak geride bıraktık. Eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere her alanda ülkemizin beşeri sanayi zenginleşmesi için tüm engeller kaldırıldı.
2024 yılı Ağustos itibariyle kadınların iş gücüne katılımı %34,3’e çıktı. 2028’de amacımız kadınların iş hayatına katılımını %40’e çıkarmaktır.
Yorumlar kapalı.