Bu içerikte, insan hakları örgütleri, Suudi Arabistan’ın 2034’te erkekler Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmasının muhtemelen “ciddi ve yaygın hak ihlallerine” yol açacağını belirtiyor. Ülke, turnuva için tek teklif veren olmasına rağmen, özellikle Asya ve Afrika kökenli göçmen işçilerin kötü muamelesine maruz kaldığı için ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Bu göçmenler, Suudi Arabistan’da inşaat, konaklama ve ev içi sektörlerde çalışmakta ve yeni futbol stadyumları ve altyapıyı inşa etme yeteneği için hayati öneme sahiptir. İnsan hakları gruplarına göre, bu göçmenler, tehlikeli ve güvensiz çalışma koşulları, yasadışı işe alım ücretleri ve ödenmemiş maaşlar gibi kötü muameleler yaşamışlardır. Suudi yetkililer, ülkedeki işçi ölümlerinin nedenlerini araştırmamakla suçlanmış ve birçok göçmenin dayandığı kötü yaşam ve çalışma koşullarının bu ölümlere katkıda bulunabileceğini belirtmiştir. Suudi Arabistan, işçi haklarını korumak için sağlam düzenlemeler ve standartları sürdürdüğünü ve tüm iş yeri olaylarına yönelik detaylı soruşturmaların yapıldığını iddia etmektedir. Ancak insan hakları grupları, Suudi Arabistan’ın işçi haklarına ilişkin daha iyi korumaları sağlamak için reformlar yapması gerektiğini belirtmektedir. FIFA tarafından, 2022 turnuvası öncesi Katar’da yaşanan işçi kötü muamelesi nedeniyle ağır eleştirilere maruz kalan Suudi Arabistan’ın ev sahibi olarak onaylanacağı ve ileriye dönük herhangi bir işçi kötü muamelesini önlemek için bağlayıcı taahhütlerde bulunması gerekmeyeceği belirtilmektedir. Ayrıca, Suudi Arabistan’ın işçi kötü muamelesi hakkındaki iddialarını tartışmayan bir AS&H Clifford Chance hukuk firması raporunun FIFA’ya sunulduğu ve insan hakları gruplarının, Körfez krallığının göçmen işçilerin haklarını sömürüsü ve baskı altına alınması konusunda “beyazlatma” yaptığını iddia ettikleri belirtilmektedir. Dr. Maryam Aldossari, Suudi Arabistanlı bir aktivist ve Royal Holloway Üniversitesi’nde öğretim görevlisi, “Kadınlar, daha önce yüksek profilli atamalar veya sürücülük yasağının kaldırılması gibi kısıtlamaların kaldırılması gibi hakları savunan kadın aktivistlerin hapsedildiği, işkence gördüğü veya susturulduğu eylemler için hapishanede tutulduğu gibi ilerleme simgeleri olarak kullanıldı” dedi. Aldossari ayrıca, “Şimdi, rejim bu stratejiyi spor alanına uzatıyor gibi görünüyor, insan hakları kaydını temizlemek için Dünya Kupası’nı bir araç olarak kullanıyor. Stadyumlar parlıyor ve ışıklar parlıyor, kadınlar, twit atmak gibi masum eylemlerden dolayı hapishanede, göçmen işçiler sistematik bir şekilde sömürülüyor ve muhalefet acımasız bir etkinlikle bastırılıyor” dedi. Ayrıca, FIFA’nın ve Suudi Arabistan büyükelçiliğinin yorumu için ulaşıldı. Cockburn, FIFA’nın işçiler ve aktivistler için daha iyi korumalar sağlamak için hala zamanı olduğunu belirtti. “Katar’daki Dünya Kupası’ndan dersler aldığımızı biliyoruz. İşçi hakları ve özgürlükler konusunda reformlar için baskı yapılabilir. Dünya Kupası değişim için bir katalizör olabilir. Karar (bu haftaki oylama) verildikten sonra, FIFA, takip edenlerden sorumlu olacak” dedi. Bir FIFA sözcüsü, “2030 ve 2034 FIFA Dünya Kupası için teklif değerlendirme raporlarını da içeren tüm ilgili bilgiler, web sitemizde mevcuttur” dedi. Bu içerikte, içerik açıklaması oluşturmanın önemi ve nasıl yapılabileceği hakkında bilgiler verilecek. İçerik açıklamasının ne olduğu, neden gerekliliği olduğu ve nasıl etkili bir şekilde oluşturulabileceği konuları ele alınacak. Ayrıca içerik açıklamasının bir içeriğin daha fazla okuyucuya ulaşmasına nasıl yardımcı olduğu ve SEO stratejilerindeki önemi de vurgulanacak.
[ad 1]
Kaynak: www.theguardian.com
Yorumlar kapalı.