İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hermon Dağı’nda bulunan tampon bölgeye yaptığı ziyaretle dikkatleri yeniden Suriye-İsrail gerilimine çekti. Baas rejiminin yıkılmasının ardından artan gerginlikte, İsrail ordusu Suriye topraklarında işgal alanını genişletiyor. Netanyahu, burada yaptığı açıklamada, “İsrail’in güvenliğini garanti altına alacak bir düzenleme sağlanana kadar bu bölgeden ayrılmayacaklarını” vurguladı.
Hermon Dağı ve Stratejik Önemi Nedir?
Hermon Dağı, Suriye ve İsrail arasındaki stratejik bölgelerden biridir. Golan Tepeleri’nin bir parçası olan bu dağ, İsrail’in güvenlik politikası açısından kritik öneme sahiptir. Baas rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’deki güç boşluğu, İsrail’in bu tampon bölgede askeri varlığını arttırmasına neden oldu. Netanyahu’nun ziyaretinin zamanlaması ve açıklamaları, bölgede gerilimin süreceğini gösteriyor.
İşgalin Nedenleri ve İsrail’in Güvenlik Stratejisi
Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, tampon bölgede kalıcı olduklarını açıklarken, bu stratejinin İsrail’in güvenliğini korumak amacıyla geliştirildiğini belirtiyor. Özellikle yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin güvenliğini sağlama gerekçesi, işgalin önde gelen sebeplerinden biri olarak sunuluyor.
Katz’ın açıklamaları, İsrail’in Suriye’deki mevcut istikrarsızlığı bir fırsat olarak gördüğünü ve tampon bölgeyi uzun vadeli bir askeri strateji parçası haline getirdiğini gösteriyor. Katz, “İhtiyaç duyulduğu sürece burada kalacağız” diyerek, tampon bölgedeki askeri varlığın şartlara bağlı olmadığını vurguladı.
Uluslararası Hukuk ve Tepkiler
1967’den bu yana işgal altında bulunan Golan Tepeleri ve çevresindeki tampon bölge, uluslararası hukuk açısından tartışmaların odağında. İsrail’in bu bölgede askeri varlığını artırması, Birleşmiş Milletler ve diğer ülkeler tarafından eleştiriliyor. Ancak Netanyahu ve İsrail yetkilileri, bölgeyi “stratejik bir tampon” olarak tanımlayarak bu eleştirilere karşı çıkıyor.
Suriye tarafı ise bu işgalin kabul edilemez olduğunu ve toprak bütünlüğüne aykırı olduğunu sürekli vurguluyor. Baas rejiminin devrilmesinin ardından çıkan bu güç boşluğu, bölgedeki gerginlikleri daha da tırmandırıyor.
Netanyahu’nun İfadeleri ve Gelecekteki Senaryolar
Netanyahu’nun Hermon Dağı’nda yaptığı açıklamalar, İsrail’in bölgedeki güvenlik politikalarından geri adım atmayacağını gösteriyor. İsrail’in “güvenlik garantisi” bulunana kadar bölgeden çekilmeyeceği mesajı, diplomatik çözüm arayışlarını zorlaştırabilir.
Bu durum, bölgede yeni bir çatışmanın tetiklenmesine yol açabilir mi? İsrail’in sürekli askeri varlığı, Suriye ve diğer bölge ülkeleriyle olan ilişkilerini nasıl etkileyecek?
Hermon Dağı’ndaki bu işgal ve Netanyahu’nun kararlı ifadeleri, Orta Doğu’da yeni bir döneme işaret ediyor olabilir. Diplomatik ve askeri yönden gerginliği azaltacak bir çözüm bulunana kadar, bölgede istikrarın sağlanması mümkün görünmüyor.
Yorumlar kapalı.