MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yöner, CNN TÜRK‘teki konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Türk kadınına seçme seçilme hakkının verilişinin yıl dönümünde hayırlı olsun diyorum. Kadınlar kadar medeni ve insanız. Seçme seçilme hakkı bir insan hakkıdır. Bundan daha önemlisi şiddetin durması, bununla mücadele bilinci hususunda MHP çalışmalar yapmıştır. Genel başkanımızın malumatları ile bu çalışma gerçekleşti. Umumi heyetle bu çalışma tamamlanmıştır. Şimdi kitap aşamasına geçeceğiz. Çalışmamızın son halini genel başkanımıza arz edeceğiz.
Şirket konusunda farkındalığı yükseltirsek biz de bu ateşe bir kova su taşıyabilirsek bundan iftihar edeceğiz. Gelecek nesillerimizin şiddet pençesinde olmamasını istiyoruz. Şiddeti konuşurken sınır ötesindeki şiddet sahnelerini görmezden gelmek mümkün değil. Komşu coğrafyalar 2011’den beri kaosun elinde. Durmuş değil, sakinlik bilhassa Suriye’de sağlanmış değil.
Suriye’ye bakınca devleti var eden üç unsurun tartışmalı olduğunu görüyoruz. Bir devlet Lazkiye ile Şam arasına sıkışmış durumda. Topraklarının üçte ikisi kontrol dışı. Terör örgütleri, devlet dışı aktörler Suriye’de cirit atıyor. Bugünkü tablo sebep değil sonu. Biz sebepler üzerinden konuşuyoruz. Suriye hükümeti toprak bütünlüğünü bekliyor, yaklaşımımız budur. Hiçbir ülkenin yıkımını istemiyoruz, böyle bir yıkıma da ümit bağlamıyoruz. Biz Suriye’nin huzurunu istiyoruz. İç barış ortamının tesisini arzu ediyoruz. Esad maalesef bunu sağlayamadı, kapsayıcı adımlar atamadı. 27 Kasım’dan itibaren Halep’e bir dizi saldırı başladı. 2016-2017 yıllarında Rejim güçleri Rusya desteği ile katliam yaptı. Bir şehrin çehresi deşildi. Mezhep taassubu ile hareket edildi. Suriyeli sığınmacıların önemli bölümü Halep’ten geldi. Hüzünlü bir Halep ile karşı karşıyayız. Acı çeken bir Halep ile karşı karşıyayız. Halep’in kanı dökülürken biz buna sessiz kalamayız.
Halep en az bizim kadar Türk ve Müslüman. Halep’e bakınca gördüğümüz Adana, Osmaniye Gaziantep’tir. Halep bizim ticaret ve medeniyet cevherlerimizden biriydi. Halep kardeşliğin şehriydi. Suriye’nin dört büyük kentinden biri Halep. Halep demek Suriye demek. Halep demek ortak kültür demek.
Hafızamızda taşıdığımız topraklardan biri de Halep’tir. Halep huzur barış be güven içinde yönetildi 400 yıl boyunca. Türkmen mahalleleri vardı orada. Halep kalesine bakan anılarımızı, acılarımızı görür. Yükselen basıncı da göz ardı edemeyiz. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz fakat 22 Ekim 2019’da suç mutabakatını imzaladık Rusya ile. 10 maddeden oluşuyordu. Statükonun muhafazasında ne Rusya ne Esad gerekli sorumluluğu gösteremedi. En önemli mutabakatlardan biri Tel Rıfat ve Menbiç’ten terör unsurlarının silahları ile çıkmasıydı, çıkmadı. YPG’li teröristlerin silahları ile çıkacağı ile ve esas olarak belirlenmişti ama bu da olmadı. Biz sınırlarımızın dibinde bir terör koridoruna tahammül etmeyeceğiz. Doğacak boşluklardan istifade ederek hain emellerine müsaade etmeyeceğiz.
Tel Rıfat çok şükür özgürleştirildi. Oradan terör örgütleri, katiller, caniler çıkarıldı. Münbiç’in terörden arındırılacağı günler de çok uzak değil.
Esad rejimi Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadılar. Suriye’nin kuzey doğusunda petrol kuyularına nöbetleşe diken kim. Bu yetkiyi ABD’ye kim verdi?
Yorumlar kapalı.