İsrail hükümetinin Suriye’nin işgal altındaki Golan Tepeleri’nde yerleşim yerlerini genişletme kararı, bölgedeki Arap ülkelerinin sert tepkilerine yol açtı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar başta olmak üzere birçok ülke, bu adımı uluslararası hukukun açık bir ihlali olarak nitelendirdi.
BAE: Karar, Bölgesel İstikrarı Tehdit Ediyor
BAE Dışişleri Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in kararını şiddetle kınadı. Açıklamada, “Bu adım, işgalin kalıcı hale getirilmesi çabasının yanı sıra uluslararası hukukun ve meşruiyetin ihlali anlamına geliyor” ifadelerine yer verildi. Bakanlık ayrıca, Suriye’nin birliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne olan desteğini bir kez daha teyit etti.
BAE, Golan Tepeleri’nin yasal statüsünü değiştirmeye yönelik her türlü girişime kesinlikle karşı olduğunu belirtti ve bu tür uygulamaların Suriye’nin güvenliğini ve egemenliğini tehdit ettiğini vurguladı.
Suudi Arabistan: İsrail, Suriye’nin Güvenliğini Baltalıyor
BAE’nin ardından Suudi Arabistan da benzer bir açıklama yaparak, İsrail’in kararını kınadı. Suudi Dışişleri Bakanlığı, “Golan, Suriye’ye ait Arap toprağıdır” ifadelerini kullandı ve İsrail’in bu adımının, Suriye’nin güvenliğini yeniden kazanma çabalarını baltaladığını belirtti.
Katar: İsrail’in Kararı Yeni Bir Saldırıdır
Katar Dışişleri Bakanlığı ise İsrail hükümetinin Golan Tepeleri’ndeki yerleşim genişletme planını, Suriye topraklarına yönelik yeni bir saldırı olarak niteledi. Bakanlık, uluslararası toplumu, İsrail’in uluslararası hukuk ve kararlara uymasını sağlamaya yönelik yasal ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağırdı.
Irak’tan Destekleyici Tutum
Irak da İsrail’in kararını kınayan ülkeler arasına katıldı. Irak Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Golan Tepeleri’ndeki bu adımın uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti ve Suriye’nin toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini ifade etti.
İsrail’in Golan Tepeleri’nde Yerleşim Planı Nedir?
İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yapılan açıklamaya göre, Golan Tepeleri’ndeki yerleşim yerlerini genişletme planına 40 milyon şekel (yaklaşık 11,2 milyon dolar) ayrıldı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Golan’ın güçlenmesi İsrail’in güçlenmesidir” diyerek, bölgedeki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma hedefini açıkladı.
Plan, hem Golan Tepeleri’ndeki yerleşimlerin büyütülmesini hem de İsrail’in bölgedeki demografik üstünlüğünü artırmayı amaçlıyor. Bu adım, uluslararası hukuk tarafından Suriye toprağı olarak tanınan Golan’ın statüsünü daha da karmaşık hale getiriyor.
İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki İşgali
1967 yılında İsrail tarafından işgal edilen Golan Tepeleri, uluslararası hukuk çerçevesinde Suriye’nin toprağı olarak kabul ediliyor. Ancak, İsrail yönetimi bu bölgeyi 1981 yılında tek taraflı olarak ilhak ettiğini duyurmuştu. Bu ilhak, Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından tanınmamıştı.
Son dönemde İsrail’in, Golan çevresindeki tampon bölgeleri genişlettiği ve Şam’a 25 kilometre mesafeye kadar ilerlediği bildiriliyor. Uzmanlara göre, bu durum hem bölgesel gerilimi artırıyor hem de barış çabalarını zora sokuyor.
Uluslararası Toplumdan İsrail’e Çağrı
Arap ülkeleri, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki yerleşim genişletme planına karşı uluslararası hukuka uygun bir tutum sergilenmesi gerektiğini belirterek, dünya kamuoyunu daha etkin bir şekilde harekete geçmeye davet etti.
İsrail’in bu kararı, Orta Doğu’da mevcut çatışmaları daha da derinleştirme riski taşıyor. Golan Tepeleri’nin statüsü, sadece Suriye ile İsrail arasındaki bir mesele değil; aynı zamanda uluslararası hukukun ve bölgesel istikrarın test edildiği bir zemin olarak karşımıza çıkıyor.
Bu kritik gelişmelerin ışığında, bölge ülkelerinin diplomatik çabalarının yanı sıra uluslararası toplumun rolü belirleyici olmaya devam edecek.
Yorumlar kapalı.