Cumhurbaşkanı Erdoğan, özetle şunları söyledi: “Sanatçılarımızın kültür miraslarını yaşatmak adına verdiği mücadeleyi kıymetli buluyorum. Aslında gönülle yapılan alın teriyle üretilen her şey sanattır, sanat eseridir. Mirasımıza sahip çıkan yeni kuşaklara aktarmak için ömür harcayan insanlarımızın her biri yaşayan birer hazinedir.
Fotoğraflar: Selahattin Sönmez
AŞK KİŞİNİN SEVDİĞİNDE YOK OLMASIDIR
Hattatların kalemleriyle nakkaşların fırçalarıyla yaptıkları dokunuşlar bin yıldır bu topraklara milletimizin mührünü ruhunu nakşediyor. Aşk kişinin sevdiğinde yok olmasıdır. Bugünkü gibi aşk değil. Yüreklerindeki aşkı ellerindeki maharetle birleştiren bu sanatkârlarımızın Rabbim yokluklarını göstermesin. Dijitalleşme ekonomiden finansa her alanı adeta kuşatmış durumda. Tektipleşmenin varacağı yer kültürel çoraklaşmadır, çölleşmedir. Biz bir dönem bunun acısını çekmiş, faturasını ödemiş bir ülkeyiz. Milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden, kültüründen adeta tiksinen, Batıdan çok Batıcı zihniyetin Türkiye’nin kültür hayatında açtığı yaralar halen kapanmadı. Kültürel inkâr politikalarının en büyük zararı maalesef zihinlerde oldu. Bugün Avrupa’nın Amerika’nın uzak Doğu ülkelerinin müzik listelerini ezbere bilen, sanatçılarını tanıyan ama kendi tarihinden birkaç bestekârın, aşığın söz ve saz üstadının ismini bilmeyen insanlarımızı gördükçe belli bir döneme damgasını vuran inkar politikalarının yol açtığı tahribatı evet çok daha net görebiliyoruz.
Tulum icracısı Remzi Bekar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tulum hediye etti.
BARIŞ MANÇO’YA AŞİNA OLMAYAN GENÇLER
K-Pop’u çok iyi bilen ama Cem Karaca’ya, Barış Manço’ya, Neşet Ertaş’a, Kayahan’a ve daha nice bu toprakların sesi soluğu olan sanat yıldızımıza aşina olmayan gençlerimizi gördükçe elbette endişeleniyoruz, üzülüyoruz. Kendimizi sorguluyoruz. Çünkü bizler hemen her alanda insanlık tarihiyle mührünü vurmuş zengin kültür varlığına sahip bir milletiz.”
Yorumlar kapalı.