İstanbul’da, “Yenidoğan Çetesi” davası olarak anılan ve bebek acil hastalarını, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasına dün kaldığı yerden devam edildi.
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin konferans salonunda gerçekleştirilen duruşmada, aralarında tutuklu sanık Fırat Sarı’nın da bulunduğu toplam 22 tutuklu, 19 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Ayrıca bazı tutuksuz sanıklar, bulundukları illerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Ancak SEGBİS bağlantısında yaşanan teknik sorunlar nedeniyle duruşmaya kısa bir süre ara verildi. Sorunun giderilmesinin ardından duruşmaya devam edildi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve mağdur ailelerin bazı avukatları, davaya katılma taleplerinde bulundu. Ancak duruşma savcısı, bu taleplerin suçtan doğrudan zarar görülmediği gerekçesiyle reddedilmesini istedi. Sanıklar ve avukatları da katılma taleplerine itiraz etti. Mahkeme heyeti, yapılan değerlendirme sonrası söz konusu katılma taleplerini reddetti.
Daha sonra sanıkların savunmalarının alınmasına başlandı. Tutuklu sanıklardan hemşire Hakan Doğukan Taşçı, yaptığı bazı işlemleri kabul ettiğini, ancak suçlamaların çoğunu reddettiğini belirtti. Taşçı, savunmasında hastanelerin ekonomik çıkarları doğrultusunda baskılara maruz kaldıklarını ve yoğun bakım birimlerinin ticari kaygılarla yönetildiğini iddia etti. Yoğun bakımda bebeklere yapılan bazı müdahaleleri örnek veren Taşçı, SGK üzerinden haksız kazanç sağlanmasına yönelik iddiaları kabul etmediğini söyledi.
Sanıkların ifadeleri ve duruşmanın detayları, kamuoyunun dikkatini çekerken, TBB Başkanı Sağkan ve İstanbul Barosu Başkanı Kaboğlu, verilen arada basın açıklamaları yaptı. Sağkan, çocukların yaşam hakkını ilgilendiren bu davanın titizlikle yürütülmesi gerektiğini vurgularken, Kaboğlu da bu davanın Türkiye ve dünya sağlık tarihinin en önemli davalarından biri olabileceğini belirtti.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı 1399 sayfalık iddianamede, suç örgütünün başındaki isim olarak Dr. Fırat Sarı’nın gösterildiği, örgütün 112 Acil sistemini manipüle ederek hastanelerin yoğun bakım doluluk oranlarını arttırarak SGK’dan yüksek gelir sağladığı ifade ediliyor. Suçlamalar arasında hasta bebeklerin sağlık durumlarının daha ağır gösterilerek daha uzun süre hastanede tutulmaları, bunun sonucunda fazla ücret tahsil edilmesi gibi iddialar yer alıyor.
Davanın seyri, ilgili sağlık kuruluşlarının güvenilirliği ve sağlık sisteminin işleyişi açısından önemli bir süreç olarak yakından izleniyor.
Yorumlar kapalı.