Bu içerikte, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın son kabine toplantısında yaptığı konuşmalar ve verdiği önemli mesajlar yer almaktadır. Erdoğan, hükümetin son 22 yılda gerçekleştirdiği projeleri ve yatırımları vurgulayarak, terörle mücadelede kararlı olduklarını belirtmektedir. Ayrıca, bölücü terör örgütleriyle mücadelede sivil siyasetin önemine dikkat çekmekte ve ülkenin güvenliğini koruma konusunda kararlı olduklarını vurgulamaktadır. Erdoğan, terör örgütlerinin belediyeler aracılığıyla güçlenmesine izin vermeyeceklerini belirtirken, ana muhalefet partisiyle ilgili eleştirilerde bulunmaktadır. Son olarak, Türkiye’nin sembollerinin korunması ve en verimli şekilde kullanılması gerektiğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Çankaya Köşkü arasında yapılan fitne çıkarmaya karşı çıkmaktadır.
Kaynak: www.sabah.com.tr
Başkan Recep Tayyip Erdoğan dün kabine toplantısına başkanlık etti. Çankaya Köşkü’nde 3 saat 20 dakika süren toplantının ardından millete seslenen Erdoğan, önemli mesajlar verdi:
Hükümeti devraldığımız günden bu yana her seneyi bir önceki yıldan daha ileri bir seviyede tamamladık. Son 22 yılda saymakla bitiremeyeceğimiz sayısız projeyi, tesisi, yatırımı ve icraatı Türkiye’ye kazandırmanın bahtiyarlığını yaşadık.
Terörün olmadığı, bölücü örgütün karanlık gölgesinin, siyasetin ve toplumun üzerinden tamamen çekildiği müreffeh, huzurlu ve güvenli bir iklimi ülkemiz genelinde mutlaka tesis ve tahkim edeceğiz.
Türkiye, Kandil’deki terör baronlarının körüklediği bu kanlı ve kalleş ölüm tezgahını darmadağın etmekte kararlı. Bundan da geri adım atmayacak. Mücadelemiz sadece askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza ve sivil vatandaşlarımıza kurşun sıkanlarla sınırlı değil. Asıl mücadelemiz teröristler yanında bunları üzerimize salanlarla. Terör belasını kırk yıldır bu milletin başına musallat edenlerle. Üzerine basa basa ifade ediyorum: Bölgemizde sınırlar kanla, bombalarla, siyasi suikastlarla yeniden çizilmeye çalışırken devlet ve millet olarak yolumuza eski tas, eski hava devam etmeyeceğiz.
Küresel sistem, soğuk savaştan beri en büyük değişimini yaşarken bizim gelişmeleri tribünden seyretme gibi bir lüksümüz bulunmuyor. Ya bu süreci cesur adımlarla bir şekilde kendi lehimize çevireceğiz ya da Allah korusun istikbalimizi ipotek altına alacak bu sorunlarla karşılaşacağız. Bunun önündeki engellerin en başında bölücü terör belası var. Uhdemizde bulunan tüm imkan ve araçlardan istifade etmek suretiyle bu terör kamburundan ülkemizi ebediyen kurtaracağız.
Ülkemizde sivil siyasetin meşru kapıları ardına kadar açıkken hileli yöntemlerle bölücü örgüte kuklalık yapanlara müsamaha gösterilmesi asla beklenemez. Şu tutarsızlık bizim gibi milletimizin de gözünden kaçmıyor. Yargının ve idarenin bazı belediyelerle ilgili aldığı hukuki ve idari tedbirler konusunda 2 haftadır ortalığı ayağa kaldıranlar kandilden yerel yönetimlere uzanan kirli ve kanlı elleri ısrarla görmezden gelmektedir.
Terör örgütünün belediye gücüyle haraç mekanizmaları kurmasına göz yumamayız. Bölücü örgüt komiserlerinin belediye binalarının mahzenlerinde başkan tokatladığı belediye araç gereçlerinin hizmet için değil çukur kazmak için kullanıldığı bir manzarayı bu ülkeye ve şehirlerimize kesinlikle yaşatmayacağız.
Esenyurt Başkanı’nın kağıt üzerinde bir başka partinin mensubu gözükmesi, bu hakikati değiştirmiyor. Asıl üzüntü verici olan devletin bu çerçevede hayata geçirdiği meşru tasarrufları karşısında adeta aslan kesilenlerin polisimize, jandarmamıza atılan taşlar bombalar karşısında süt dökmüş kediye dönmeleri. Bunun adı korkaklık, iki yüzlülüktür. Teröre teslim olmak, kendi çıkarları için koskoca bir milletin geleceğini tehlikeye atmaktır.
Meselenin daha vahim tarafı ülkenin ikinci büyük partisinin dümeni kırılmış gemi misali sürekli sağa sola savrulması. Bakıyorsunuz bir gün bu partinin Genel Başkanı Ankara’da vatan millet, bayrak, cumhuriyet edebiyatı yapıyor aynı kişi ertesi gün bakıyorsunuz ülkenin bir başka köşesinde Türkiye’yi açıkça tehdit edenlerle, alçak terör eylemlerini övenlerle ve şehir eşkıyalarıyla aynı otobüsün üzerinde korsan miting düzenliyor. Artık ana muhalefet yok, muhalefet var. Bu parti giderek ittifak ortaklarının rengini alıyor. Üzüm üzüme bakarak kararıyor.
Milletten sandıkta aldığı yetkiyi millet için kullananlarla hiç kimsenin bir sorunu olamaz. Ama ülkenin ve milletin imkanlarının terör baronlarına peşkeş çekilmesine de yine partisine bakmaksızın eyvallah edemeyiz.
KÜLLİYE’Yİ DE KÖŞKÜ DE VERİMLİ KULLANACAĞIZ
Türkiye’nin sembolleri arasında zıtlık çıkarmaya daha doğru bir ifade ile fitne çıkarmaya Gayret ediyorlar. Bunun en son örneği Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Çankaya Köşkü’dür. FETÖ’cü alçaklar tarafından hedef alınan, etrafında 29 insanımızın şehit olduğu gazi bir mekanla gazinin emaneti olan Çankaya Köşkü’nü karşı karşıya getirmek nifak tüccarlığından başka bir şey değil. Külliye milletin evidir. Köşk ise Gazi Mustafa Kemal’in ve bizden önce görev yapan cumhurbaşkanlarının hatırasının olduğu cumhuriyetin anıt yapılarından birisi. Her ikisine de hak ett-i ği değeri veriyoruz. Tüm bu senaryoları yırtıp attığımız bir toplantıyı kabinemizin 28. toplantısını burada gerçekleştirdik. Çankaya Köşkü’nü de milletin evi ve kıvanç kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni de en verimli şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Yorumlar kapalı.